Çocuklarda öğrenme beyindeki duygu merkezleri uyarılınca yani heyecan yaratıp güçlü etkiler bırakınca gerçekleşir. Bu durumda beyin hücreleri arasındaki yeni bağlantıları sağlayacak olan hormonların salınımı giderek artmaya başlar. Öğrenmeyi etkili kılan şeylerden birisi oyun diğeri ise masaldır. Masallar, bireylerin hayal gücünü ve kelime dağarcığını geliştirir.                             

             Masalın nasıl anlatıldığı veya okunduğu çok önemlidir. Çocuk masalı anlatan veya okuyan yetişkinin masaldan etkilendiğini, heyecanlandığını, üzüldüğünü ve şaşırdığını görür. Bu duygusal kıvılcımlar çocuğa ancak yetişkin masalı yaşayarak ve çocuğun gözlerine bakarak anlattığı zaman geçebilir. Çocuk ile yetişkin arasındaki bu yakın temas ve çocuğun duygu dünyasına girmesini sağlamak, yetişkinin masalı okuması ile değil anlatması ile elde edilir. Ses kayıt cihazları veya videolar bu duygusal yakınlığın oluşmasına izin vermez. Çünkü bu araçlar çocuğun masalı dinlerken verdiği tepkilere karşılık vermezler. Çocukları yaşadıkları duygularla yalnız bırakırlar. Aslında yetişkinin masalı kendisi yaşıyormuşçasına anlatmasının ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Bu şekilde çocuğun masalın duygu dünyasına girmesini ve masal karakterleri ile kurduğu duygusal ilişkinin onu sürüklemesine yardımcı olacaktır. Masallar çocuk beynini güçlendiren besinler gibidir.

                Masal Çemberi projesini gerçekleştirmekteki amacımız okulumuzda daha barışçıl, kapsayıcı, arkadaş canlısı, yardımsever, hayal gücü geniş, empati kurabilen öğrenciler yetiştirmek, onları masallarla buluşturmak. Bu bağlamda masal anlatımı sonunda öğrencilerle çeşitli etkinlikler gerçekleştirildi. Masalın etkisi üzerine sohbet edildi, unutulamayan, etkileyici bölümleri resmetme ve istenilen karaktere mektup yazma etkinlikleri gerçekleştirildi. Böylece masalın bıraktığı etki çeşitli biçimlerde ifade edildi.